Sömürgeci Fransa’nın Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un
“İslami radikalizm ile mücadele” konulu ulusa sesleniş konuşmasında haddi
aşarak “İslam bugün dünyanın her yerinde krizde” şeklinde sözler kullanarak
İslam’ı hedef almasına tepkiler artarak devam ediyor.
Macron’un söz konusu hadsiz açıklamalarına sert tepki
gösteren HÜDA PAR Nusaybin ilçe teşkilatı, teşkilat basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklaması okuyan HÜDA PAR Nusaybin ilçe Başkanı Halil
Talayhan , Fransa’nın İslam’a karşı açtığı savaşı kazanamayacağını söyledi.
“İslam’a karşı olan kin ve nefretini artık aleni bir savaşa
dönüştürmüşlerdir”
ilçe Başkanı Talayhan “Avrupa’da İslam’a ve Müslümanlara
yönelik ayrımcılık ve engellemeler, fiziki saldırılara ve aleni bir düşmanlığı
dönüşmüş durumdadır. Sözde demokrasisi ve özgürlükleri ile övünen Fransa, bu
düşmanlık ve ötekileştirme furyasının başını çekmektedir. Söz konusu
Müslümanlar ve İslam olunca, bütün özgürlükçü ilkeleri helvadan birer puta
dönüşen Fransa, kendi vatandaşı Müslümanları haklarından mahrum edebilmektedir.
Fransa’nın Toy, cahil ve kaprisli Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, açıklama ve
uygulamalarıyla İslam’a karşı olan kin ve nefretini artık aleni bir savaşa
dönüştürmüştür.” dedi.
“Fransa, Afrika’nın birçok ülkesinde İslam
topraklarını işgal ve talan etmiştir”
Fransa’nın hem insanlığa hem de İslam’a karşı sicilinin çok
bozuk olduğunu ifade eden Talayhan “Son iki asırda başta Cezayir olmak üzere
Afrika’nın birçok ülkesinde İslam topraklarını işgal ve talan etmiş,
yüzbinlerce Müslümanı katlederek soykırım uygulamıştır. Şu andaki refah ve zenginliğini
halen sömürmekte olduğu İslam topraklarına borçludur. Müslümanlar bunların hiç
birini unutmuş değildir. Fransa halen bunların hesabını vermemiştir. Aynı
şekilde önceden sömürgesi olan Benin, Burkina Faso, Gine, Fildişi Sahili, Mali,
Nijer, Senegal, Togo, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo, Ekvator
Ginesi ve Gabon gibi Afrika ülkeleri Fransa'ya hala sömürge vergisi ödeyen
ülkelerdir.” diye konuştu.
“Okullarda başörtü, çarşı ve pazarda ‘burka ve peçe’
yasaklandı”
“Afrika’da Müslümanlara karşı uygulamış olduğu tekniklerin
bir benzerini kendi ülkesindeki Müslümanlara karşı uygulamaya çalışmaktadır.”
diyen Talayhan “Her türlü misyonerlik ve ifsat faaliyetleriyle dinlerinden
koparamadığı Müslümanlara ‘terör ve aşırılıkla mücadele’ adı altında her türlü
baskı ve ayrımcılığı yapmakta, Charlie Hebdo gibi İslam düşmanı basın ve
medyayı himaye ederek onları cesaretlendirmektedir. 2015 yılında Paris’te
Charlie Hebdo’ya yapılan saldırıların ardından çıkarılan OHAL ve Terörle
Mücadele Yasası, İslam’a ve Müslümanlara karşı devlet eliyle bir cadı avına
dönüştürüldü. Okullarda başörtü, çarşı ve pazarda ‘burka ve peçe’ yasaklandı.
Müslümanların cami, dernek, lokal, okul gibi kurumların kapatılmasını adli
makamların elinden alarak valilerin keyfi kararlarına bırakıldı.” dedi.
“Fransa’da Müslümanlar ayrımcı şiddete ve tacizlere
uğruyorlar”
23 ay süren OHAL ve ardından çıkarılan “Ayrımcılıkla
Mücadele Kanunu” ile 152 kafe, 15 mescit, 12 kültür merkezi ve 4 okulun
kapatıldığını hatırlatan Talayhan, onlarca kişinin de gözaltına alındığını ve
sınır dışı edildiğini söyledi.
Talayhan, “Müslümanlar her tarafta ayrımcı şiddet ve
tacizlere uğradı. Fransız Kamuoyu Görüşü Enstitüsü’nün yaptığı bir araştırmaya
göre, yaklaşık her iki Müslümandan biri, tesettürlü kadınların yüzde 60’ı
hayatlarında en az bir defa ayrımcılığa maruz kalırken, ömürleri boyunca hiç
başörtüsü takmayan kadınların yüzde 44’ü de bu ayrımcılığa uğramaktan
kurtulamadı. 14 Ekim tarihinde kanunlara uygun faaliyet yürüten İslami yardım
kuruluşu Barakacity'in Paris’teki merkezine ve kurumun başkanı İdris
Sihamedi'nin evine Fransız polisi şafak vaktinde baskın yaptı. Barakcity’e
yapılan baskında merkezin kapıları kırıldı, güvenlik kameraları
parçalandı, mescit olarak kullanılan bölüm darmadağın edildi. Evinde
ve ailesinin gözü önünde gözaltına alınan Sihamedi'ye, hanımına, 4 ve 9
yaşındaki kızlarına polis şiddet uyguladı. Oysa Barakacity sadece bir yardım
kuruluşudur.” dedi.
“Avrupa ve Fransa, İslam’a karşı açtığı bu savaşı
kazanamayacaktır”
Fransa’daki bütün cami, lokal, okul ve kurumların ağır
denetimlere tabi tutulduklarını kaydeden Talayhan, sözlerine şöyle devam etti:
“İslam’a ve kutsal değerlerine her türlü hakaret ve
düşmanlık himaye görürken, Filistin’i işgal eden, Filistin halkına soykırım
uygulayan Siyonist rejimi eleştirmek ise antisemitizm diye yasaklanmıştır.
Bununla birlikte Fransa başkanı Macron, ‘Fransa Müslümanı’ adıyla kendilerine
göre bir Müslüman tipi oluşturmaya çalışmaktadır. İçişleri Bakanı ise market
raflarında ‘helal gıda’ reyonunun bulunmasını hazmedemediğini, Charlie
Hebdo’nun rezil karikatürlerinin okullarda öğrencilere gösterileceğini ve
kitaplara girebileceğini söylemektedir. Bütün bunlar İslam ve Müslümanlara
açılan topyekûn bir savaştır. Avrupa ülkelerinde Müslümanlara mal edilmeye
çalışılan şaibeli saldırılar, İslam’ı Batı’da yok etme projesinin bir
parçasıdır. Avrupa ve Fransa, İslam’a karşı açtığı bu savaşı
kazanamayacaktır. Aziz İslam’a karşı mücadele etmeye çalışanlar, dün olduğu
gibi bugün de kaybedenlerden olacaktır.”
“Avrupa İslam’a gebedir, mutlaka bu kutlu doğum
gerçekleşecektir”
Talayhan” son olarak İslam ülkelerine seslenerek, “İzzet ve
irade sahibi İslam ülkeleri, Fransa’nın bu İslam düşmanlığına karşı mutlaka
harekete geçmeli, dünya genelinde Müslümanların hak ve hukukunu koruyacak bir
mekanizma mutlaka kurulmalıdır. Başta Fransa olmak üzere Avrupa’da artışa geçen
İslam düşmanlığını lanetliyoruz. Avrupa İslam’a gebedir. Bir gün mutlaka bu
kutlu doğum gerçekleşecektir.” dedi.